KEMERALTI MANİFATURA

1870’lerden bugüne, Buldan’dan İzmir’e, Kemeraltı Manifatura’nın Hikayesi...

Büyük dedemiz Halil Balcı’nın 1870’lerde basma fabrikalarından aldığı bezleri Buldan Çarşısında satmasıyla başladı Kemeraltı Manifatura’nın hikayesi. Birbirinden şık pazenleri, dividinleri, kadifeleri, havluları sergilediği tezgahında, yaz tahtaya al haftaya misali satarak, eskilerin deyimiyle bezzazlık yapan büyük dedemiz, dört nesildir devam eden mesleğimizin temellerini atmış. Giyim-kuşam kültürünün çok farklı olduğu, hazır giyimin olmadığı o zamanlarda, el emeği göz nuru dokumalar, rengarenk ipeklerin sıralandığı tezgahdan beğendikleri kumaşları seçenler, hayal ettikleri kıyafetleri, istedikleri modelleri ya oturur kendileri dikerler ya da terziye diktirirlermiş. Gelinin ipek kumaşı, damadın kadife pantolonu, nişanlının basma hediyesi gibi hayalleri süsleyen; Evin perdesi, mobilyanın örtüsü, yorgan astarlığı gibi ihtiyaçları karşılayan tüm manifatura ürünlerinin en gözde adresi haline gelmiş büyük dedemiz 'Bezzaz Halil.’

Dedemiz Ali Balcı, Buldan Çarşı'sında 10 metrekarelik, mütevazi bir manifatura dükkanı açarak, babasının işini geliştirmiş, büyütmüş. Buldan’daki dokuma atölyelerine minder yüzlükleri ve basmalar ürettirmeye ve böyle bölgedeki sektörün gelişmesine ve tanınmasına destek olmuş. Dükkanında, kumlu keten, ince etamin hatta iç göyneklik opel, kundaklık pazenler, çorap, gömlek, saten kumaş, emprime kumaş, yünlü kumaş, bohçalık her şey bulunurmuş. Düğünlerde, bayramlarda ve özel günlerde giyilecek giysilerin ya da hediyeliklerin baş tacı kumaşları gören insanlar dükkanına akın etmiş. O zamanlar, bu özel günlerin olmazsa olmazı manifaturacılarla, aileler arasında çok özel bir dostluk olurmuş. Babaannem, köyden gelen bazı müşterilerimize yemek hazırlar, eve davet edermiş. Pazara çıktı mı pazarcı, köye gitti mi köylü, dükkana geldi mi esnaf olan Ali Dedemiz, işine ve değerlerine olan bağlığı ve müşterileriyle kurduğu sıcak ilişkileri sayesinde Buldan’da manifatura dendiğinde akla gelen ilk isim olmayı başarmış.

Babamız Yalçın Balcı, babasına destek olmak için başladığı çıraklık ve kalfalık eğitimi tamamlayıp, önce at arabası ile sonra kamyonet ile seyyar manifaturacılık yapmaya başlamış. Bu atılım, büyük dedemizin pazarlarda kumaş satarak başladığı, dedemizin bir manifatura dükkanına dönüştürdüğü marka hikayemize yepyeni bir dönüm noktası oluşturmuş. Dükkandan topladığı kumaşları, mendilleri, havluları, çevre illerin, kasabaların, köylerin pazarlarına götürüyor, tezgahında sergiliyormuş. Arabaların, taşımacılığın çok olmadığı zamanlarda, dönemin moda kumaşlarını karşılarında gören köylüler, kısa zamanda babamızın sürekli müşterisi haline dönüşmüş. Babamız da gezdikçe görmüş ki, Buldan’ın bezi tüm ülkede meşhur olmuş. O da manifatura dükkanını dedemizden aldığı haliyle bırakmamış, yeni ürünler, hizmetler eklemiş. Ülkenin her bölgesine ürün tedariğine başlamış. İlerleyen yıllarda, İzmir’in eski Manifaturacılar Çarşısı olan, şimdi Mimar Kemalettin olarak adlandırılan bölgede bir mağaza açan babamız, ülkemizin en kıymetli manifatura ürünlerini son tüketiciye olduğu kadar, tekstil fabrikalarına ve büyük moda evlerine de sunarak, markamıza yepyeni bir yön vermiş.

Ben ve kardeşim Ali, ilkokul yıllarımızdan itibaren rengarenk kumaşların görüntüsü ve kokusuyla büyüdük, manifaturacılık jargonuyla söylersek, mesleğimize hav yutarak başladık. Yıllar içinde, sahip olduğumuz bu değerli mirasın kıymetini bildik ve peygamber mesleği de denilen manifaturacılığı, yani ata mesleğini seçtik. Makasımızı, metremizi yanımızdan ayırmadık, tutkuyla, gururla, kadim bir kültürü yaşatmaya devam ediyoruz. Kemeraltı Manifatura, bugün, tüm dünyadan en kaliteli manifatura ürünlerini tedarik eden, özel tasarım kumaşlar üreten ve değerli müşterilerimizin beğenisine sunan bir marka haline geldi. İzmir’in Kemeraltı çarşısında, tarihi bir bedestenin içinde, tuğla kemerli bir dükkanda hizmet veren manifaturacımız, geçmişi ve bugünü kucaklayan marka konsepti ve göz alıcı mimarisiyle hizmet veriyor, bir nostaljiyi sürdürüyor.

Saliha Balcı Düzgider.